25 Ocak -11 Şubat tarihlerinde Azerbaycan Yükseliş (AY) Partisi Genel Başkanı Anar Esedli ve beraberlerindeki heyet Türkiye ziyareti çerçevesinde bir dizi görüşmeler yaptı.
TBMM görüşmeleri
Ziyaretlerinin ilk durağı Türkiye Büyük Millet Meclisi oldu. Meclis ziyareti sırasında önce İYİ Parti Mersin Milletvekili Behiç ÇELİK ile, daha sonra ise İYİ Parti İstanbul Milletvekili Yavuz AĞIRALİOĞLU ile görüş gerçekleşti.
Meclis görüşmelerinden biri de İYİ Parti Meclis Grup Başkanı İsmail Tatlığolu ile oldu.
Bir diger görüşme ise Adalet ve Kalkınma Partisi Milletvekili, TBMM Azerbaycan Dostluk Grup Başkanı Şamil AYRIM ile yapıldı.
Cumhurbaşkanlığı Külliyesi ziyareti
Bu çerçevede yapılan tek görüşme Sayın Cumhurbaşkanının Baş danışmanı Yalçın TOPÇU ile gerçekleşti.
Siyasi Partilerle görüşmeler
İlk görüşme Demokrat Partisi Başkanı Gültekin UYSAL ile yapıldı. Sırası ile CHP Başkan Yardımcısı, Türkiye`nin Azerbaycan eski Büyükelçisi Ahmet Ünal ÇEVİKÖZ ile, daha sonra ise BBP Genel Başkan Yardımcısı Ali KESER ile gerçekleşti.
En geniş katılımlı görüşme ise İYİ Parti Genel Başkanı Meral AKŞENER ile yapıldı. İYİ Parti Genel Merkezinde yapılan bu görüş sırasında karşılıklı işbirliği hakkında niyet birliğine varıldı.
Ankara`daki kurumlar
Ankara ziyareti sırasında AY Parti Başkanı ve beraberindekiler başkente birebir ilişiği olan kurumlardan Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş ile görüştü. Bu görüşün dışında Ankara Kent Konseyi Başkanı Halil İbrahim YILMAZ ile, bir digeri de Ankara Ticaret Odası Yönetim Kurul Başkanı Gürsel BARAN ile yapıldı.
Türk Dünyası
AY Parti Türk Dünyası ile bağlantılı olan faaliyyetleri sırasında Ankara`da ofisleri olan bazı Türk halklarının dernekleri ile de temasta oldu.
Türkmeneli Kültür ve İşbirliği Vakfı`nın Başkanı Turhan KETENE ile, daha sonra ise Irak Türkmen Cephesi Türkiye Temsilcisi Mehmet TÜTÜNCÜ ile biraraya geldi.
Bunun dışında AY Parti heyeti Uygur Araştırma Enstitüsü`nde oldu, Dünya Uyğur Başkan Yardımcısı Erkin EKREM ile, Genel Sekreter Erkin EMET ile görüştü.
Uluslararası kurumlar
AY Partinin bu alanda tek görüşü TÜRKSOY`da gerçekleşti. Burada partiden gelen heyet TÜRKSOY Genel Sekreteri Düsen Kaseinov ile yapıldı.
Ziyaretler
Her bir Azerbaycanlı için önemli ziyaret yerlerinin başında Anıtkabir ve Asrı Mezarlık gelir. AY Parti heyeti Anıtkabirde Mustafa Kemal ATATÜRK`ü, Asrı Mezarlıkta ise Mehmet Emin Resulzade`yi ziyaretde bulundu.
Basın ile buluşmalar
Azerbaycan`dan gelen heyet bir sıra medya kuruluşlarında röportajlar verdi.
Bunlardan ilki “Ticari Hayat” gazetesinin baş editörü Mehmet GÖKTÜRK`le yapılan söyleşidir. Bir başka gazete söyleşisi ise “Milli Gazete”de dış haberlerden sorumlu Ahmet SESLİ`nin sorularına verilen cevaplardır.
Televizyonlardaki programlardan KON-TV`de “Ankara Konuşuyor”, ÇAY-TV`de Aybeniz KÜZECİ`nin sunduğu “Güne Başlarken” programı, Kanal 5`te Yekpa AHMET`in “Merkez Ankara” programını göstermek mümkün.
Üniversiteler
Yüksek eğitim konusu Azerbaycan için çok önemli olduğundan AY Parti Başkanı Ankara Üniversitesi rektörü Prof. Dr. Necdet ÜNÜVAR`ı makamında ziyaret etti.
STK`larda görüşler
Bir sıra STK`larla, özellikle dernek başkanları ile görüşmeler yapıldı.
Bunlardan en önemli olanlar ATAMDER Başkanı Gürkan KALKAN, Anadolu Yayıncılar Derneği Başkanı Sinan BURHAN, Avrasya Yazarlar Birliği Başkanı Yakup ÖMEROĞLU, EkoAvrasya Başkanı Hikmet EREN, Türk Dünyası Parlamenterler Birliği Başkanı Nail ÇELEBİ, Türk Ocakları Başkanı Mehmet ÖZ ile yapılan görüşmelerdir.
Strateji Araştırma Merkezleri
AY Parti Başkanı ve heyeti araştırma merkezlerine verdiği önemden dolayı önce Tebriz Araştırma Merkezi Başkanı Rıza HEYET, daha sonra ise TÜRPAV Başkanı Sinan DEMİRTÜRK ile toplantılar yaptı.
Sendikalar
Bakü`den gelen heyetin son duraklarından biri KAMU-SEN Genel Merkezi oldu. Partililer burada KAMU-SEN Genel Başkanı Önder KAHFECİ, Genel Başkan Yardımcısı Ahmet DEMİRCİ ile biraraya geldiler.
AY PARTİ GENEL BAŞKANI ANAR ESEDLİ’NİN ANKARA TEMASLARINA İLİŞKİN YORUMU
“Bir Ziyaret Çok Şeyi Değiştirmez, Değişimin Yolunu Açar”
Azerbaycan ile Türkiye arasında son yıllar, özellikle de 44 günlük Karabağ savaşı sırasında yapılan işbirliğinin ruhuna ve perspektivlerine uygun şekilde iki ülkenin tüm siyasi ve toplumsal örgütlerinin bir-birileriyle ikili çalışma planları kurmak istemeleri en doğru ve doğal haklarıdır. Azerbaycan Yükseliş (AY) Partisi olarak kurulduğumuz ilk günden beri partimizin Azerbaycan ile Türkiye ilişkileri içinde rolümüzü iki devletin yakınlaşmasını ve birlikde daha sık çalışmasını hizlandıracak ve baki kılacak adımlar atmaktan yana olduğuna dair karar verdik. Bu nedenle ilk yurtdışı seferimiz hiç kuşkusuz Türkiye`ye olmalıydı Nitekim, öyle de oldu.
Türkiye seferimizden beklentimiz ve bu beklentilerimizin ne kadar doğrulandığı konusunda düşüncelerimizi özetlersek, diye biliriz ki, biz de kendi adımıza boş elle gelmedik. Bir sıra öneriler, proje taslakları ve ikili işbirliği planlarımızla geldiğimiz için kimlerle ve neden görüşmeler yapacağımıza dair üzerinde defalarca düşündüğümüz program yaptık.
Beklentimizin Türkiye`deki özellikle siyasi parti yöneticilerinin ve mensuplarının bir konuda bizimle aynı düşünceyi paylaştıklarını görmek arzumuzdur. Bu konu iki ülkenin siyasi partileri arasında dialog platformunun olmaması, ikili ilişkilerin gelişmemesi, birlikte çalışma örneklerinin sıfır düzeyde olmasıydı. Bizi rahatsız eden bu durumu dile getirdiğimiz tüm görüşmelerde içten ve samimi anlayış ve takdir gördük, tıpkı bizim gibi karşı taraflar da aynı konuda benzer düşüncede olduklarını söylediler. Bu bizim için çok iyi bir motivasyon nedeni oldu. Demek ki, bu konu ve sorun sadece bizi değil, herkesi rahatsız ediyor. Demek ki, biz analiz ve tespitlerimizde yanılmadık. İşte, seferimizin ilk ve en önemli, diyebilirim ki, daha sonraki çalışmalar için temel oluşturacak nitelikde olan kazanımımız bu fikir birliği oldu.
Türkiye`ye gelmeden önce ziyaret sırasında sadece siyasi partilerle değil, devlet kurumları, belediye, STK, üniversite, uluslararası kurumlar, araştırma merkezleri, sendikalar gibi bir sürü kurum ve kuruluşların temsilcileri ile de biraraya geleceğimize dair plan-program yaptık. Buna sebebiyet veren en önemli etken Azerbaycan toplumunun hayatın tüm alanlarında örgütlenme ve birlik-beraberlik ruhunda çalışma ihtiyacının olmasıydı. Adı geçen alanlarda işçisinden memuruna, gencinden emeklisine, milletvekilinden belediye üyesine hemen her kes yeni bir çalışma ortamı ve standartları kabullenmek zarureti içindedir Azerbaycan`da. Biz bu konuda Türkiye deneyimine çok önem veriyoruz diye, bu alanlara ait bir çok kurum ve kuruluşla görüşmeler yaptık. Ziyaretimizin ikinci ve en geniş kapsamlı sonucu bu görüşmelerde elde edilen niyet anlaşmaları oldu. Bizimle görüşen her kurum kendi alanlarında partimizle birlikte projeler kapsamında birlikde çalışmaya hazır olduklarını bildirdiler. Bu, gerçekten Azerbaycan ve partimiz için çok önemli bir kazanım. Şimdi esas konu bu anlaşmaların sadece niyet olarak kalmaması için gerçek ve yapılabilirliği yüksek olan projeleri tasarlamak ve birlikde gerçekleştirmektir.
İki ülkenin siyasi partileri ve STK`ları arasında dialogun ve işbirliğinin sıfır noktada olmasını sölediğimizde, bu ilişkilerin dirilişi ve sıfır noktasından çıkarıllması için plan-program yaptığımızda daha bir hedef belirledik. Bu ziyaret herkes için bir emsal olsun istedik. Bu açıdan baktığımızda bir ziyaret çok şeyi değiştirmez, fakat o değişimin yolunu açar. Önemli olan o yoldan gelenlerin-gidenlerin sayının artacağını temin etmektir. İnsiyatif sahibi kurumlar şimdi karşılıklı ziyaretler yapmalı, bu ziyaretlerin rotasını sadece Azerbaycan`dan Türkiye`ye değil, Türkiye`den de Azerbaycan`a gerçekleştirmelidirler kanaatindeyiz.
Karabağ savaşı sırasında Türkiye`nin bir sıra kurumları toplu halde Azerbaycan`a geldi, destek oldu. Bu, bir kardeşlik göreviydi ve biz bunu çok yüksek değerlendiriyoruz. Görüşmelerimiz sırasında her kese şükranlarımızı sunduk. Bu da bizim bir vefa borcumuzdu. Bunun yanısıra gönül ister ki, birbirimize bu tür destekler sürekli olsun ve sadece savaş döneminde değil, en sıradan dönemlerde de devam etsin. Biz her konuyu devletten beklememeliyiz. Örneğin, Türkiye`nin siyasi partileri tek-tek ve ya grup halinde Azerbaycana gelir, oradaki siyasilerle gbiraraya gelirlerse bu, ülkelerimiz için aşağıdan oluşturulan ilişkiler konusunda çok farklı bir perspektivlere yol açar. Biz bu ziyaretimiz sırasında böyle bir istek ve iradeyi de yeterince yüksek boyutta gördük ve bu da ziyaretimizin bir başka kazanımıdır.
Özetleyecek olursak, Türkiye’yi ziyaret programı çok yoğun olduğu gibi, sonuçları da çok boyutlu oldu. Şimdi çalışma sırası partimizin alt birimlerinde. Onlar bizden seferimizde kazanılan sinerjiyi kendilerine yansıtılmasını, onların çalışma ortamına transferini bekleekteler. Eminim, biz bunu yaptığımız gibi, bizimle görüşen Türkiyeli dostlarımız da kendi kurumlarında aynısını yapacaklar. Kurumlar arasında alt birimlerin iletişimini sağlamak ve üst birimlerin masasına hazır planlar, programlar ve projeler sunmak yoluyla çok yeni çalışmalara imza atmış olacağız.
Biz eyforiden de uzak bir şekilde değerlendiriyoruz ziyaretimizi. Bu bir zafer değil, sadece bir seferdir. Biz istiyoruz ki, bu ziyaretin sonuçları halklarımızı ortak zaferlere götürecek ön şartları oluştursun. Bunun için ise hepimizin beraber çalışmasına ihtiyacımız var. Bu iradeyi ve isteyi Türkiye`de herkeste gördük. Eminim, bu istekten doğan büyük yarınlar hem halklarımız, hem de dünya için fırsatların yolunu açacaktır.
(AK)