Azaflı Sosyal Yardım ve Kültür Derneği
20 OCAK Basın Bildirisi
Azerbaycan Tarihine Kanlı Ocak faciası olarak dahil olan 1990 20 Ocak olaylarından tam 31 yıl geçmekte. Azerbaycan halkı bu facianı hala aynı acı ile yaşasa da aynı zamanda Azerbaycan halkının kahramanlık tarihinin yazıldığı gün olarak da gurur duymakta.
Bu yüzden, 1990 yılı 20 Ocak Azerbaycan’ın modern tarihine en trajik günlerden biri, aynı zamanda Azerbaycan halkının kahramanlık sayfası olarak da dahil olmuştur. Tam 31 sene önce kendi vatan özgürlüğünü, şeref ve haysiyetini her şeyden üstün tutan Azerbaycan’ın vatansever çocukları o kanlı gecede hayatını kaybederek şehitlik zirvesine yüceldiler.
20 Ocak Azerbaycan halkının tarihinde sadece ağrı acılı olarak değil, hem de şerefli gün olarak bilinmektedir. O gün Azerbaycan halkı gerçek kahramanlık destanı yazarak üzerine gelen SSCB (Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği) ordusuna karşı sinesini siper ederek kendi benliğini koruyarak ve metinliğini kanıtlamayı başarmıştır. Bu olaylar, halkımızın ülkenin ihlal edilen haklarının, egemenliğinin ve toprak bütünlüğünün yeniden tesis edilmesi için mücadele etmeye kararlı olduğunu kanıtladı.
1990 yılının ocak ayında Azerbaycan zor günlerini yaşıyordu. Terrörcü ermeniler git gide yoldan çıkmaya başladılar ve Sovyet Devleti de bütün olanlara göz yummaya devam ederek, Azerbaycan topraklarının işgaline, Azerbaycanlıların alenen ve gizli yollarla öldürülmesine göz yummaya devam ediyordu. Azerbaycan halkı SSCB’nin ona destek çıkmayacağını ve çıkış yolunun sadece bağımsızlık olduğunu anlamıştı.
Sovyet imparatörlüğü ise bağımsızlık elde etmek isteyen halkı aksine bastırmaya ve millilik ruhunu boğmaya çalışıyordu. Azerbaycan’da halktan uzak rehberler Moskova’nın gösterişi ile hareket ettikleri için halkın itimadını tamamen kaybetmiş durumdalardı. Halkın milli ruhunu boğmak, Azerbaycan’ın bağımsızlığa giden yolunu bağlamak için Sovyetler birliği müthiş bir soykırım planı hazırlamışlardı.
1990 Gorbaçov’un liderliğindeki kana susamış Sovyet rehberliği SSCB’nin çöküşünü önlemek ve SSCB’den bunu talep eden diğer uluslara “öğretmek” için SSCB arazisinde bağımsızlık harekatının en güçlü merkezi olan Bakü’nü kan içinde boğmaya karar verdi. Bakü etrafına devrinin en modern silah ve teknolojisi ile donatılmış kanlı ordusunu getirmişti. 1990. yıl 19 ocakta SSCB Ali Sovyet Başkanlığı ocağın 20’de saat 00:00 dan itibaren ‘Bakü şehrinde olağanüstü vaziyetin ilan edilmesi hakkında’ ferman verdi. İnsanların aniden yakalanması, ele geçirilmesi ve Bakü ahalisine karşı katliam ve suç işlemek amacıyla olağanüstü hal ilan edildiğini sır olarak sakladı. Olağanüstü hal, sokağa çıkma yasağının önceden ilan edilmesi Moskova’nın kanlı planlarını boza bilirdi. SSCB Savunma Bakanı D. Yazov “Bakü Operasyon” una şahsen liderlik etti. Bakü garnizonu birlikleri, diğer yerlerden getirilen askeri birimler, savaş gemilerinden saldırıya uğradı. Ağır askeri teçhizat çok kolaylıkla barikatları dağıttı. SSCB askerleri silahsız Bakü ahalisine karşı göz yaşartıcı gaz kullanıyor, aynı zamanda O sırada insanlara makineli tüfeklerle ateş ediliyordu. Şehrin sokakları öldürülmüş yüzlerce masum insanların – yaşlılar, kadınlar, çocukların kanına boğulmuştu. Askerler tesadüfen yoldan geçen kişileri, yaralıları öldürüyor, cesetleri yakıyor, hakaret ederek şekillerini bozuyordu. Hastaneleri kuşatarak sivillerin ve yaralıların hastaneye girişini, hatta tıbbi personelin yaralılara yardım etmesini bile engellemişlerdi.
Bakü’de ve aynı zamanda şehrin farklı yaşam alanlarında Sovyet Ordusunun tecavüzü sonucunda 130-dan fazla insan vahşice katledilmiş, 744 kişi yaralanmış, 841 kişi yasadışı hapsedilmiş, 4 kişi kaybolmuştur. Şehrin her tarafına ve hemen hemen tüm yaşam alanları 20 Ocak kanlı faciadan sonra ciddi zarar görmüştür. Tüm bunlara rağmen Sovyet
Ordusu Azerbaycan Halkının bağımsız ruhunu içinde boğmayı beceremedi. Bu facia Azerbaycan halkını daha da birleştirdi ve bağımsızlığa giden yolu yakınlaştırdı diyebiliriz.
20 Ocak faciasına ilk defa her kesten önce Haydar Aliyev kendi tavrını ortaya koymuştur. O 1990 yılında 21 Ocak’ta Sovyet Ordusunun Azerbaycan’a karşı yaptığı bu faciayı Azerbaycan’ın Moskova’dakı daimi temsilciliğinde yaptığı konuşmasında dile getirerek olayı gerçekleştiren kişileri keskin bir şekilde eleştirmiştir. Aliyev bu olayların, insanlık suçu olduğunu göz önünde bulundurarak tüm yapılanların demokrasiye, hukuk’a, hümanizme ve ülkede ilan edilmiş hukuki devlet kuruculuğu prensiplerine zıt olduğunu vurgulamıştır.
Bu kanlı olaya siyasi – hukuki değer de H. Aliyev’in iktidara gelmesinden sonra verildi. ’20 Ocak faciasının 4. yıldönümünün’ hatırlatılması hakkında 5 ocak 1994 yıl tarihli fermanında aşağıdaki gibi belirlenmişti:
20 Ocak – Halkımızın tarihine Kanlı Ocak faciası olarak dahil olmuş ve 1990 yılı 20 ocakta Azerbaycan’ın kendi bağımsızlığı uğrunda ilk şehitlerini vermiştir. Tarihimizin hafızasına kanla yazılmış bu günden 4 sene geçmesine rağmen, bu faciaya gerekli değer verilmemiş ve dünyaya duyurulmamıştır. Aynı zamanda Mecliste 20 Ocak olaylarına tam siyasi hukuki kıymetin verilmesi, bu amaçla, özel bir parlamento oturumu düzenlenmesi önerildi. Böylece, Milli Meclis’teki tartışmalar sonucunda, 29 Mart 1994’te kabul edilen karar, 20 Ocak 1990’da yaşanan kanlı trajediye devlet düzeyinde tam bir siyasi ve hukuki değerlendirme sağladı. Ayrıca Milli Lider Haydar Aliyev’in 31 Mart 1998 tarihli Kararnamesi ile 20 Ocak trajedisinin şehitlerine “20 Ocak Şehitleri” unvanı verilmiş, 20 Ocak olaylarında şehit ailelerinin sosyal koruma ve emeklilik hükmü güçlendirilmiştir. Bakü’nün en yüksek yerinde bulunan Şehitler Hiyabanı’nda Azerbaycan’ın özgürlük mücadelesinde şehit düşenlerin anısına dikilen muhteşem “Ebedi Meşale” anıt kompleksi, milli lider Haydar Aliyev’in emriyle tasarlanmış ve inşa edilmiştir. Azerbaycan Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı İlham Aliyev de 20 Ocak şehitlerinin anısını yaşatmaya, isimlerini yüceltmeye, ailelerinin sosyal korumasını güçlendirmeye sürekli özen gösteriyor ve bu yönde önemli tedbirler alıyor. Maddi desteğin yanı sıra manevi desteğin de önemini çok takdir eden Sayın İlham Aliyev’in girişimiyle Bakü’nün Yasamal ilçesinde 20 Ocak çemberine “20 Ocak şehitlerinin anısına bir anıt kompleks” inşa edilmiş, açılışı 20 Ocak 2010 tarihinde gerçekleştirilmiştir.
Biz Azaflı Sosyal Yardım ve Kültür Derneği olarak, Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliğinin 20 Ocak 1990 yılında Azerbaycan’ın Bakü şehrinde sivil ve silahsız insanlara karşı acımasızca yaptığı bu insanlık suçu katliamı keskin bir şekilde kınıyoruz. Azerbaycan Halkının 20 Ocak 1990 yılında verdiği mücadelenin kahramanlık destanı olduğunu belirterek, bağımsızlık uğrunda kendi canından, kanından geçen tüm şehitlerimize Allahtan rahmet, şehadetlerinin kabulunu diliyoruz.
Azaflı Sosyal Yardım ve Kültür Derneği Olarak, Azerbaycan’ın bağımsızlığı uğrunda kendi canından, kanından geçen şehitlerimizin kanının yerde kalmadığını, Azerbaycan’ın 30 yıllık hasret sonucunda işgal altında olan topraklarını yine şehitlerimizin canı pahasına azat etmesinin haklı gururunu yaşıyoruz. Kudretli Azerbaycan Ordusunun kendi toprakları uğrunda verdiği mücadeleni takdir ediyor, Karabağ Savaşında şehit olan tüm kardeşlerimizi saygı ve minnetle anıyoruz.
Muzaffer Azerbaycan Ordusunun kazandığı zaferin Şuşa şehrinin işgalden azad edildiği tarihle aynı gün kutlanmasına ve sadece Azerbaycan’ın Karabağ Bölgesinin medeniyet beşiği olan Şuşa şehrinde yetişen nadir ve naif Hâr-ı Bülbül (Xarı Bülbül) çiçeğinin ise Karabağ savaşında kendi kanları ile destan yazan 2823 şehidimizin anısını sembölize etmesine karar verildi…
Biz de Azaflı Sosyal Yardım ve Kültür Derneği ve Azaflı Hukuk & Danışmanlık Olarak Azerbaycan’da savaş başladığından itibaren derneğimiz ve büromuz adına bizi en güzel şekilde temsil edeceğine cani gönülden inandığımız Hâr-ı Bülbül (Xarı Bülbül) motifli plaketlerin (1000 adet) hazırlanmasına karar vermişdik. Plaketlerin ön tarafında Hâr-ı Bülbül’ün (Xarı Bülbül) resmi ve Azaflı Sosyal Yardım ve Kültür Derneğinin logosu ile birlikte, arka tarafında Hâr-ı Bülbül (Xarı Bülbül) hikayesi Türkçe ve İngilizce yer almak almaktadır.
Azerbaycan Karabağ Savaşında Şehit olan kardeşlerimizin anısını en güzel şekilde yaşatacak olan Hâr-ı Bülbül (Xarı Bülbül) çiçeğinin Azaflı Sosyal Yardım ve Kültür Derneğini ve Azaflı Hukuk & Danışmanlık Bürosunu da en güzel şekilde temsil edeceğine eminiz.
Azaflı Sosyal Yardım ve Kültür Derneği ve Azaflı Hukuk & Danışmanlık olarak bir daha 20 Ocak 1990 yılında Azerbaycan Bağımsızlığı uğrunda ve 2020 yılı Karabağ Savaşında kendi canından geçen tüm şehitlerimize Allahtan Rahmet, Gazilerimize ise acil şifalar diliyoruz…
Kamuoyuna saygılarımızla duyururuz.
Azaflı Sosyal Yardım ve Kültür Derneği Başkanı
Av. Arzuman Azaflı