Türkmenistanlı Şair Dostumuz Oraz Yağmur
Mehmet Ömer Kazancı
Oraz Yağmur Türkmenistan’ın ileri gelen edebiyatçı ve şairlerinden biridir. Kendisiyle Türkiye’de, Avrasya Yazarlar Birliğinin düzenlediği bir kongrede tanışmıştım. Daha sonra birkaç münasebette görüşmüş, dostluğumuzu geliştirmek açısından daha güzel fırsatlar bulmuştuk. Bunlardan en önemlisi Aşkabat’ta, 14-16 Mayıs 2012 tarihinde, Bilimler Akademisine bağlı Milli Elyazmaları Enstitüsü’nce düzenlenen Mehmet Azâdî konulu konferansa davetli olarak yaptığım ziyaretti. O ziyaretten önce e-posta yoluyla bir kaç defa temasa geçmiştim kendisiyle. Hatta Devlet Mehmet Azâdî hakkında hazırladığım çalışmada bazı kaynaklar istemiştim kendisinden, gecikmeden göndermişti. Her yazışmamızda “seni dört gözle bizim topraklarda bekliyorum” diyordu. Son yazışmamızda 13 Mayıs’ta Aşkabat’ta olacağım yerine, yanlış olarak, 12 Mayıs demişim. Oraz bu gecikme yüzünden oldukça meraklanmış, endişelenmiş. Gelip otelden sormuş gedip havaalanında beklemiş. Bir sonuç almayınca kalemini eline alarak, bu endişelerini dile getiren bir şiir yazmıştır. Şiiri bana Aşkabat’ta görüştüğümüzde okumuştu:
On ki Mayıs’ta gelyom dedi,
Ne Ömer var, ne Kazancı
Ben Hazarı geçyom dedi
Ne Ömer var, ne Kazancı
Bağırıyor o ezancı:
Ne Ömer var, ne kazancı
***
Çıkmazlardan yol bulsam da
Yolculardan ben sorsam da
Allah’ıma yalvarsam da
Ne Ömer var, ne Kazancı
Bağırıyor o ezancı:
Ne Ömer var, ne Kazancı
***
Pilav yaptık yemez şimdi
İpek gömlek giymez şimdi
Irak’taymış gelmez şimdi
Ne Ömer var, ne Kazancı
Bağırıyor o ezancı:
Ne Ömer var, ne Kazancı
***
Uzun Oraz koşa koşa
Gayretleri boşa boşa
Zulüm olmaz bundan aşa
Ne Ömer var, ne Kazancı
Bağırıyor o ezancı:
Ne Ömer var, ne Kazancı
Otele vardığımız günün akşamüstü, lobiye inmiştim. Yalnızdım. Karşı duvarda Türkmenistan’ın renkli ve büyük bir haritası vardı. Yerimden kalktım, haritada Türkmenistan’ın vilayetlerini izlemeye başladım.
Türkmenistan beş vilayetten oluşmaktadır. Şehirlerin adlarından göz geçirirken (Gyzylarbat / Kızılarbat) adında bir şehir adı çok dikkatimi çekmişti. Bu ad, hemen hemen bizim Kızlarbat adlı ilçemizi andırıyordu. Bu ad benzerliğine dalmışken, birisinin omzuma dokunarak “hoş geldin” demesini duydum, döndüm Oraz Yağmur’u karşımda buldum. Uzun uzun kucaklaşıp koklaştıktan sonra, Oraz, gecikmem nedeniyle derin endişeler geçirdiğini anlattı. Beklediği yalnız ben değilmişim: Azerbaycan’dan Ali Şamil ve Ramız Asker’de varmış. Onları da sordu. Tanışmadığımı bildirdim ve daha sonra bu Azerbaycanlı kardeşlerimizin diğer bir otelde yerleştiklerini öğrendim.
Oraz Yağmur Aşkabat’ta kaldığım sürece beni otelde üç kez ziyaret etti. Her ziyaretinde genel olarak Irak Türkmenlerinin durumunu ve özel olarak tanıdığı edebiyatçı dostları, Nusret Merdan, Mehmet Bayat, Şemsettin Küzeci ve Kemal Beyatlı’yı soruyordu. Nasıllar, neler yapıyorlar diye. Edebi çalışmaları hakkında bilgi edinmek istiyordu. İkinci ziyaretinde Rusça çıkarılmakta olan Türkmenistan gazetesinin bir kadın muhabirinin benimle yaptığı bir mülâkatta çok yardımcı olmuştu. Türkmence konuşamayan kadınla aramızda çevirmenlik yapmıştı. Türkmenistan’da çeşitli gazete ve dergiler yayınlanmaktadır. Bunlardan tek bir tanesi Rusça, diğerleri ise Türkmence çıkarılmaktadır. Oraz Yağmur son ziyaretinde, mülâkatın yayınlandığı gazeteyi elinde otele getirmişti.
Oraz Yağmur, her görüşmemizde Türkmen edebiyatı ile bir proje hazırlamakta olduğunu söylüyordu. Proje Türkmen Şiir Antolojisi adını taşıyacaktı. Herkese bu projede yer vermeyi planladığını bildiriyordu. Edebiyatçılarımızdan bu konuda kendisine destek olmalarını istiyordu. Bu isteği her kese duyurmamı, bütün görüşmelerimizde vurguluyordu. Ben de döndükten sonra, duyuruyor, bildiriyor, kendisine destek vermede her kesi teşvik ediyordum. Kaç kişi destek verdi, bilmiyorum. Ama Oraz projeyi en sonunda gerçekleştirdi.
Oraz yağmur 15 Ağustos 1947 de dünyaya gelmiştir. 2017 yılında yetmiş yaşına girmesi dolayısıyla kaleme aldığım aşağıdaki şiiri göndermiştim kendisine. “Can Kardeşim bu şiir benim başımı bulutlara yükseltti. Maşallah. Allah razı olsun. Sizler benim gönlümün direklerisiniz. Minnettarım. Tüm dostlarımıza selamlar baş eğmeler” diye yazmış olduğu bir mesajda, şükranlarını dile getirmişti. Dostumu tekrardan o şiir ile buradan selamlıyor sevgilerimi sunuyorum….
Kaleme kalk dedim, kalk bir name yaz
Yurtsuz âşıkların “Aşkabad”ına
Yetmişine girmiş sevgili Oraz
Tebrikler sun ona Türklük adına
***
De ki, Oraz seni seviyoruz biz
Çünkü mert bir âşık, mert bir şairsin
Bastığın her yerde bırakır bir iz
Gittiğin her yerden duyulur sesin
***
Yetmiş yıl boyunca koşup koşturdun
Hâlâ da durmadan koşturuyorsun
Yazarken sen dağı, taşı coşturdun
Hâlâ da durmadan coşturuyorsun
***
Şiirlerin senin benzerin, içli,
Romanların haktan ve halktan yana
Hepsi maksatlıdır, hepsi bilinçli
Hepsi ülkümüzü yansıtan ayna
***
Ey Türk dünyasına sevdalı ozan
Emin ol bu sevda kazanacaktır
Kalmayacak bir Türk, hâlsiz, perişan
Eller birbirine uzanacaktır
***
Umudunu kesme hele Kerkük’ten
Karabağ’lar için fazla sıkılma
Buralarda kimse kopmamış kökten
Her kesin içinde bir Kızılelma
***
Bizi birleştiren bu şirin rüya
Ne zaman bilir ki, ne sınır tanır
Gün gelir değişir, dönüşür dünya
Her kes bu rüyaya it gibi kanır
***
De ki, Oraz seni seviyoruz biz
Kutluyoruz doğum gününde içten
Ve cenabı Haktan dileklerimiz
Düşürmesin seni, salmasın güçten
***
Hep öyle başı dik kalasın Ya-Rab
Kalemin hep öyle türkü söylesin
Sızmasın kalbine tek bir ıstırap
Yılmadan yoluna devam eylesin
19 Temmuz 2017