IRAK-TÜRKMEN HALK EDEBİYATINDA ŞİİR:
Şükrü Aydın
ÖZET
Bu çalışmada Türkiye’nin güney illerine yakın bir coğrafyayı içine alan, Irak-Kerkük ve diğer güney illerinde yaşayan Türkmenlerin halk edebiyatlarında şiir türlerinin kullanım zenginliği ortaya konulacaktır.
Türk toplulukları arasında Irak- Suriye Türkmenleri oldukça zengin bir halk edebiyatına sahiptirler. Bölgede ninnilerden (Leyle) ağıta (Sazlamağ), hoyrattan maniye, halk hikâyesinden efsanelere, tekerlemeden (Çaşırtmaca) bulmacaya (Tapmaca) kadar hemen her türde halk şiiri öğelerine rastlamak mümkündür.
Irak-Kerkük Türkmen halk şiiri, sözü edilen coğrafyada Türkçe’nin “Batı Oğuzca”sının zenginliğini yansıtmaktadır.
Farklı adlarla da olsa türküler, mâni-hoyrat, ağıt, toplumsal genetiğimizin bir şifresi gibidir.
ANAHTAR KELİMELER: Türkmen kültürü, mani-hoyrat, türkü, ninni, tekerleme, manzum halk hikâyelerinde şiir.
Tarihte Türkmenler
Büyük göç ile birlikte Huzistan yoluyla Irak’a ve Suriye yoluyla da Anadolu’ya gelmişler, bu arada İran, Irak, Suriye, Ermenistan, Afganistan ve Azerbaycan’a da yayılmışlar; Gazneli Mahmut zamanında da Oğuzlar’a ilk kez “Türkmen” denmeye başlanmıştır. Anadolu’daki en güçlü Türkmen boyu olduğu ve devlet yönetmiş sayılı boylardan olduğu kayıtlarda yer alan Afşarlar, İran Devleti’nin başına Safevîler’den sonra geçen ikinci Türk boyu olmuştur. Sonuçta bu Türk boyu geniş bir bölgenin tarihinde belirleyici unsur olmuştur.
Türk kültürü, Anadolu’dan nakledilen Yörük–Türmen grupları ile birlikte Balkanlara da yayılmaya başlamış; kültür değerlerimiz çoğu aynen, bazıları da küçük farklılıklarla taşınmış ve yaşatılmıştır. Azerbaycan, Irak-Suriye ve Anadolu’da karşımıza çıkan kültür ürünlerinin kaynağının tek olduğunu görmek zor değildir.
Bu çalışmada Irak Türkmenlerine ait halk edebiyatında şiirin kullanım zenginliği de örneklerle gösterilecektir.
Irak – Kerkük Türkmenlerinde Halk Şiiri
Bir milletin gerçek varlığını ortaya koyan şüphesiz kültürüdür, değerleridir. Dolayısıyla bir milletin sağlam bir şekilde ayakta durabilmesi; kendi benliğini, değer yargılarını, varlığını, gelenek-göreneklerini, örf-âdetlerini, anadilini, inancını muhafaza edip kendi kültürüne sahip çıkması ile mümkündür.
Bizi de diğer toplumlardan farklı kılan kendimize özgü türkülerimiz, hoyratlarımız-manilerimiz, tekerlemelerimiz, halk hikâyelerimiz, destanlarımız yanında ninniler, alkış-kargışlar, inanç ve kültür değerlerimizdir.
Milleti millet yapan bu kültürel değerler olmadan o milletin ayakta kalabilmesi de mümkün değildir. İşte bu halk kültürü sayesinde Irak‘ta iki buçuk milyona yakın Türk- Türkmen varlığını ve benliğini muhafaza edebilmiştir.
Bilindiği gibi Irak Türkmenleri genel olarak Irak‘ın Musul-Talefer, Kerkük, Erbil, Selahattin-Tuzhurmatı, Diyale, Bağdat vb. gibi şehirlerinde yaşamaktadır.
Türkmenler homojen bir toplum yapısına sahip olup barışçı, sorun çıkarmaktan uzak duran, yardım sever ve gururlarına son derece düşkündürler. Büyüklere karşı saygı, küçüklere karşı merhamet ve sevgi gösterirler.
Dili, Batı Türkçesi’nin doğu sahasında (Azerbaycan Türkçesi) yer alan ağızlar topluluğuna girer. Azeri Türkçesi, dil coğrafyası bakımından yer yer Güney-doğu Anadolu ağızları, Güney Kafkasya ve Kafkas Azerbaycanı, İran Azerbaycanı ve kısmen Suriye Türklerini içine almaktadır.
Irak- Kerkük Türkmenlerinin Halk Edebiyatı Üzerine Yapılan Çalışmalar:
Türkmenlerin bin yılı aşkın süredir Irak’ta geliştirerek meydana getirdikleri halk edebiyatı örnekleri, zengin bir kültür hazinesi olarak günümüze dek canlılığı korunmuştur.
Irak Türkmen folkloruna ait malzemelerin derlenmesine, yayımlanmasına ve kısmen de incelenmesine ise XX. yüzyıl ortalarında başlanmıştır. Bu alanda çalışma yapanlar arasında Ata Terzibaşı, Şakir Sabir Zabit, Muhammed Hurşid, İbrahim Dakuki, Abdüllatif Benderlioğlu, İhsan Vasfı, Gazanfer Paşayev ve Suphi Saatçi bu konuda isimlerini belirtmemiz gereken araştırmacılardandır. Kerkük Vakfı Yayınları arasında da yayınlanan Gazanfer Paşayev, profesörlük tezi olan “Irak Türkmen Folkloru” adlı eserinde Irak Türklerine ait folklor ve edebiyat malzemelerini derlemiştir.
Türkmen Halk Edebiyatı Şiiri
- Maniler- hoyratlar
- Oxşamalar (Okşamalar)
- Türküler:
- Ninniler
- Kerkük Havaları:
- Maniler-Hoyratlar:
Maniler, Güney Türkmenlerinde düğün ve kına gecelerinde genelde yaşlı kadınlar tarafından söylenmekte, Irak- Suriye Türkmen Folklorunun olduğu kadar Anadolu ve Balkanların da temel yapıtlarındandır.
Irak (Kerkük, Telafer…) bölgelerinde daha yaygın olarak ayaklı, cinaslı mani tipi kullanılmakta, hoyratlar olarak yaşatılmaktadır.
Kerkük hoyrat ve manilerle birlikte Türkçenin böylesine güzel yaşatılması, işlenmesi boşuna değildir. Geçmiş yıllarda Türkçeyle yürütülen basın yayın faaliyetlerine ağır darbelerin vurulmuş olması Kerküklü’de bir dil bilincinin gelişmesini beraberinde getirmiştir. Kerküklü ancak kendi ana diliyle varlığını sürdürebileceğine, kimliğini yaşatabileceğini kavramıştır. Hoyratlar, Irak Türkmenlerinin yürek acılarını ortaya döken ve Türkçe sevdasının da eşsiz yansıması gibidir
Kerkük’ün I. Dünya harbinden sonra Misak-ı millî sınırları dışında kalması üzerine Irak Türkleri de aynen Balkan Türklüğü gibi yalnız kalmıştır. Bu duygu hoyrat ve manilerde çeşitli mecazlarla da örülerek anlatılmaya çalışılmıştır.
(Ata Terzibaşı’dan)
Dağlar sende bir hal var
Bir elif, bir dal var
Yar bizden küsti gitti
Koyma getsin, çox yalvar
Gettiler yurt koydılar
Yarama murt koydılar
Eski yaram üstine
Yengiden dert koydılar
Irak Türkleri, Osmanlı’nın bıraktığı boşluğu doldurmasın, bir gün kendilerini esaretten kurtarmasını Türkiye Cumhuriyeti’nden beklemişlerdir. Kerküklünün bu sevdası zamanla içli duygulanmalara ve Anavatan’a sitem dolu manilere, hoyratlara dönüşmüştür.
Dâd edim
Naxsı derdim dâd edim
Dost bizden üz çevirdi
Men kime feryâd edim
Can Kerkük, canan Kerkük
Her söze kanan Kerkük
Kalıptı yardan uzax
Mum kimi yanan Kerkük
Türkiye sevgisine birkaç örnek:
Kan bağlar
Her terefte kan bağlar
Kerkük’ü Türkiye’me
Bağlarsa kan bağlar
Kerkük indi
Ne xoştı Kerkük indi
Sağ gözim İstanbul’a
Sol gözim Kerkük’indi
Bindi yara
Birdi dert bindi yara
Türkiye bir taşıvı
Değişmem bin diyara (Kardaşlık- Abdülhalık Bakır)
Siyasi mesajlar içerenler de çoktur.
Baharda gülüm
Soldı baharda gülüm
Bırda gülmex yasaxdı
Gedim be harda gülüm ( M. İzzet Hattat)
Bugazdan
Neler geçer bugazdan
Sular geçse heqqi var
Muskof geçmez Boğaz’dan
Anadolu ve Balkan kültüründe genel olan (a a b a) uyaklı klasik düzenli maniler görülürken, Türkmen Irak- Suriye Türkmen sahasında hoyrat ve mani dörtlükleri bütün bir hayat boyu iç içe yaşar. Yaslarda kadınlar tarafından söylenen sazlama (ağıt yakma) dörtlüklerinde lirizm doruktadır.
Bağdad ara
Şam Halep Bağdat ara
Bülbülü gülden ötrü
Çekmişler bağda dara
Bu gelen yar olaydı
Koynunda yar olaydı
İkimiz bir könekte
Yexesi dar olaydı
Bala vay
Bala yemedim bala vay
Çöp yığdım yuva yaptım
Uçurtmadım bala vay…
Bu sahada “cınaslı örnekler çoğunluktadır: Mürekkeb cinas, Cinaslı mefruke… gibi
Irak Türkmenlerinin millî kimliğini temsil eden hoyrat ve manilerde toplumsal konuların yanında doğa ile konular da işlenir. “Yağış” sözcüğünü ihtiva eden bir kaç hoyrat ve mani örneğini aşağıya alıyoruz.
Yağışlar yağan oldı
Yağmadan yağan oldı
Çığırdı qanlı dellal
Evler dar dağan oldı
Yağış yağar göl olı
Kervan geçer yol olı
Gözim yarı görende
Dilim tutmaz lâl olı
Irak- Türkmen halk şiiri hemen her konuda anlatım kolaylığı sağlamakta olup diğer bir deyişle duygu dili olmuştur. Aşağıdaki örneklerde de bir sosyal durum olan gelin – kaynana arasında geçen ağız dalaşını dile getiriyor:
Hey …barekallah nazlı gelin
Gerdanı qazlı gelin
Topıv tüfengiv doldı
Barutıv azdı gelin
Qız idim sulatan idim
Adaxlandım budaxlandım
Gelin oldım melül oldım
Beşig qurdım zelil oldım
Gelini ile hiç sorun yaşamayan kaynana, torununu dizinde sever ve okşar:
Men qurbanam bu qıza
Kişsiyden geli bize
Edeydim yağ yumurta
Qoyaydım ögüvüze
Gelin:
Ayran inek yoğurdı dam dam atar
Qeynenem köpek kimin damda yatar
Ünlü Irak -Türkmen halk Şairi Nasıh Bezirgân, bölgede benzer nitelikte gelin ile Kaynana münasebetini gelin dilinden anlatarak manzum bir masal şeklinde dile getirmiştir:
Hoyratlar Irak Türkü ile o kadar iç içedir ki bir olay üzerine söylenen hoyrat dörtlüğü hiçbir yerde yayımlanmadan ağızdan ağza dolaşır, kısa sürede anonimleşir, toplumun malı olur. Çekilen acı ve sıkıntılar uyarıcı ve düşündürücü bir dörtlük hainde bir şifre gibi yayılır.
Oyan Kerkük
Kalk kana boyan Kerkük
Al yavrun kanat alta
Göğsün ger dayan Kerkük
Dalda gül
Elde reyhan dalda gül
Baş kaldır bugüne bak
Biraz düşün dal da gül
Kısacası hoyrat, Irak Türkü’nün sesi nefesi ve hevesi olarak sonsuza dek yankılanacaktır.
Oxşamalar: Gönül alıcı, muhabbet ve övmeye dönük duygulara yer verirler.
Günde men
Gölgede sen günde men
İlde kurban bir olur
Qurbanıyam her gün ben
Baladadı
Bal dadı baladadı
Ne balda ne şekerde
Hiç yoxdu bala dadı
Türküler (Besteler)
Türküler, önceleri besteleyeni belliyken daha sonra anonimleşirler ve halkın malı olurlar. Türküler, hemen hayatın her alanını kapsar: Konulu türküler, Oyunlu Türküler, Pastoral türküler, Madraşlar.
Güney Türkmenlerinde de “türkü” yaşanmış bir olayın arkasından oluşur ve dilden dile dolaşır. Bu gelenek Rumeli kültüründe de aynı kurallara göre işler…
Çakmağı çax çırağı yandırmamışam
Yarımçın potin aldım, tekin yolda salmışam
Çırağda yağ tükendi
Ne yaman vax tükendi
Ne sennen bu güzelliğ
Ne mennen ax tükendi
Balkan savaşları, Çanakkale, Suriye, Yemen, Trablusgarb, Kafkas, Galiçya cepheleri Türk’ün tarihinde acı sahneleri yaşatır. Bu acılar birer çığlıktır, türkülere yansır… Suphi SAATÇİ’nin Kerkük’ten derlediği “ÇANAKKALE” türküsü tarih boyu yaşanan acılara karşı Türk ulusu olarak tek yürek olduğumuzun göstergesidir:
ÇANAQQALA
Ağlama (a)nam ağlama tez geliyom Çanaq(q)ala içinde oldum onbaşı
Seni görmeden hay havar sızlanıyom Sinem’e vurdular süngünün başı Of gençliğim eyvah… Of gençliğim eyvah…
Çanaq(q)ala içinde mermerden direk Çanaq(q)ala içinde sıra sıra söğütler
Arkadaşlar şehit olu( r) dayanmaz yürek Oturmuş binbaşılar asker öğütler
Of gençliğim eyvah… Of gençliğim eyvah…
Madraşlar, Sazlamağ ( Ağıtlar)
Sagu/ağıt geleneği Anadolu âşık edebiyatında Ağıt, Divan edebiyatında Mersiye olarak devam etmektedir Kerkük’te yaşamakta olan Hıristiyan Türkmenlerinin sadlamağ, madra örnekleri, söylendiği ölünün cinsine ve toplumsal mevkiine göre değişmektedir. Bölgede yaşayan Hristiyan Türkmenlerin arasında Ata Terzibaşı‘nın da belirttiği gibi yas merasimi, ölünün evinde aynı biçimde yapılmaktadır. Yas merasimlerine gerek gördükçe Müslüman sazlıyanları da çağırırlar. Kiliselerindeyse şammaslar ölüler için Türkçe manzum mersiyeleri terennüm etmektedirler. Madraş adı verilen bu ağıtlar söylendiği şahıslara göre değişmektedir.
Erkekler için söylenilen madraşlar:
Necatim sensen rebbim
Ğafir af eyle meni
Eşittix ya qardaşlar
Gözden aqıttıx yaşlar
Ölüm ki başlar ecel yaqlaşır
Qalmaz qavim qardaşar
Rebbim af eyle meni
Mevt melekini gördüm
Onda çox hasretlendim
Eşitmeden qaldım haq mevti bildim
Dünyadan umut kestim
Rebbim af eyle meni…….
Sazlamağ
Sazlamağ, Sadlamağ ve şivan (Ağıt, Ağıt Yakma) Geleneği Türkler arasında bu tür şiirlere eskiden ―Sagu” günümüzde ise Türkiye Türkçesinde ―Ağıt” olarak geçmektedir.
Genç kızın annesine söylediği sazlamağ:
Develer düzde qaldı
Yuxu Tebriz‘de qaldı
Nenem baş aldı getti
Balası bizde qaldı
Düzülen yatağları
Cahaz dolu boxçası
Gıymetli elbisesi
Terk etti bizde qaldı
- Terzibaşı’nın “Kerkük havaları” Sazlamağ örnekleri:
Apardılar gülümü
Eylediler zulmü
Ne goydular şâd oldum
Ne kesdiler dilimi
Derde kerem
Derdim çox derde kerem
Qoşmuşam ğem cütünü
Sürdüxçe dert ekerem
Bu dağlar ulu dağlar / Etrafı sulu dağlar
Men öz derdimi desem / Ay güneş bulut ağlar
Mezar taşına kazınmış dizeler de bir hoyrat ahengi yer alır.
Quzı qurban
Qurt qurban quzı qurban
Hişam‘ın bir tüküne
Düşmanın yüzü qurban
Kargışlar:
- a) Mensur Kargışlar
- b) Hoyrat ve Mani Tarzında Söylenilen Manzum Kargışlar:
Irak Türkmenleri arasında anlatılan halk hikâyelerinden Arzı Kamber hikâyesinde de dua, beddua örneklerine rastlamaktayız. Sözgelimi Kamber, düğün gününde Arzı‘yı süsleyen kadına beddua olarak şu maniyi söyler:
Hey hökilsin hökilsin
Qannı dağlar sökilsin
Arzını bezedeni
On barmağı tökilsin
(Ata Terzibaşı “Arzı – Kamber Matalı” Kerkük varyantı)
Aynı hikâyede Arzı ile evlenen Tatoğlu, gerdeğe gitmek üzereyken Kamber yine ona beddua olarak şu maniyi söyler:
Mennen olan beriye
Gitmesin ileriye
Arzım giren evleri
Keçe kilav büriye
Ninniler
Ninniler de önemli yer tutar:
Annenin çocuğunu uyutmak için kendine özgü bir ezgiyle söylediği şiirlerdir. Belli bir kafiye ölçüsü olmadığı gibi, çoğu zaman dizeler arasında tam bir ölçü birliği de görülmez.
Çocuğun uyumasının sağlanması ya da ağlamasının durması için, sade bir dille ve hece ölçüsüne göre ezgili olarak söylenen ezgili şiirlerdir. Söyleyeni belli olmayan bu ninniler dörtlüklerden ve nakarat bölümlerinden oluşur. Bu sözler annenin o andaki ruh durumunu yansıtır.
Uyusun yavrum ninni
Sürülere çoben olsun ninni
Ovalara boydan olsun ninni
Ninni ninni ninni ninni
Yavrum al gözlüdür
Saçları altın özlüdür
Uyusun uslu uslu
Babası ova güzelidir
Kerkük Havaları: a) Kerem havaları, b) Aşık havaları c) Tenzile havaları c) Divan d) Makam, e) Mersiye
Tenzile havaları (Dinî):
Cihan içre şâh eder
Kalpler üzre mâh eder
Vâsıl-ı Allah eder
Lâ İlâhe illallâh
Kalplerden siler pası
Hak yola sürer nası
Nerm eder kalb-i kası
Lâ İlâhe illallah
İkilikler halinde de görülür:
Bir melek geldi verdi bana selâm
Görmedim ruhsârını söyler kelâm
Dedi doğar bu gece bir tıfl-i pâk
Pâyına rühsâr-ı şahân ola Hâk
Najdat Yaşar Murad’ın “Irak Türkmenlerinin Halk İnançları ve Bu İnançlar Etrafında Oluşan Halk Edebiyatı Unsurlarının İncelenmesi” başlıklı tezinde yer alan örnekler şöyledir:
Du’alar da halk şiiri biçiminde dillerde dolaşır:
Mahbub eyle içerden
Bezetlendir dışardan
Necat eyle her şerden
Düşmandan eyle zinh
Ver kendine ferah qalp
Gözlerin ışıxlandır ya rab
Dertten sağlat kendini
Günahın affet ya rab
Sonuç
- Türkmen kültüründe, mani-hoyrat, türkü, ninni, tekerleme ve manzum halk hikâyelerinde şiir temel unsurdur.
- Irak Türkmenlerine ait halk edebiyatı şiiri ürünlerinin Türkmen coğrafyasındaki örnekleri ve kullanım zenginliği verilen örneklerde yansımaktadır.
- Irak Türkmen Halk edebiyatında şiir bir millî gelenektir
KAYNAKÇA
GÜNDÜZ, Tufan. Bozkırın Efendileri Türkmenler Üzerine Makaleler. İstanbul: Yeditepe Yayınları, 2015
ŞAN, Adil, “Suriye Türkmenleri Kültürü”. Türkmeneli işbirliği ve Kültür Vakfı Yayınları.
KALAFAT, Yaşar. Balkanlardan Uluğ Türkistan’a Türk Halk İnançları. Ankara: Berikan Yayınevi, 2005
KUNOŞ, İgnas. Türk Halk Edebiyatı. İstanbul: İkbal Kitaphanesi, 1925.
MURAD, Najdat Yachar. “Irak Türkmenlerinin Halk İnançları ve Bu İnançlar Etrafında Oluşan Halk Edebiyatı Unsurlarının İncelenmesi”. Yayımlanmamış Doktora Tezi. 2009
TÜRKAY, Cevdet. Başbakanlık Arşivi Belgelerine Göre Osmanlı İmparatorluğu’nda Oymak Aşiret ve Cemaatler. İstanbul: İşaret Yayınları, 2005.
Türkiye Dışındaki Türk Edebiyatları Antolojisi Azerbaycan-Irak(Kerkük) Türk Edebiyatı VI. Ankara: Kültür Bakanlığı Yayınları, 1997.
YALMAN (Yalkın), Ali Rıza. Cenupta Türkmen Oymakları. Hazırlayan: Sabahat Emir. Ankara: Kültür Sanat Edebiyat Yayınları, 1977.