Türkmen Milli Bayramı
Dr. Şemsettin KÜZECİ
Irak Türkmen siyasi kuruluşlarımızı bir araya getirmek amacıyla 1995 yılında, Irak’ın kuzeyinde Türkmen Şehri Erbil’de, kurulan Irak Türkmen Cephesi (ITC), 1997 tarihinde Türkmenlerin kalesi, Gökbörü diyarı Erbil’de yapmış olduğu 1.Türkmen Kurultayı çevresinde çok önemli kararlar alındı.
Irak Türkmenlerinin resmi dili “İstanbul Türkçesi” olması, “7 Ekim” tarihinin, Türkmen Milli Bayram olarak, Türkmen Kurultayınca kabul edildi.
7 Ekim 1997’de Irak Devletinin tarihinde ilk defa olarak hür Türkmen iradesi Erbil şehrinde tecelli etmiştir. Bu tarihte ITC’ nin çağrısına cevap vererek tüm Türkmen kuruluşları toplanıp 1.Türkmen Kurultayını gerçekleştirilmiştir. Dünyanın her yerinden Kurultaya katılan 100 civarında delege, ITC’nin şemsiyesi altında birleşmeye ve Türkmen Şurasının kurulmasına karar verdiler. Ayrıca, Kurultaydan Irak Türklerinin arzu ve taleplerini içeren “Temel İlkeler Deklarasyonu” oy birliği ile kabul edildi. Çalışmaları 4–7 Ekim’de 1997 tarihleri arasında yapılan Kurultay, 7 Ekim günü “Milli Bayram” olarak ilan etti.
7 Ekim Bayramı, 21. yüzyılda çile, katliam ve gözyaşıyla dolu Türkmen tarihinde bir dönüm noktasıdır. 7 Ekim günü ümitsizlik ve kararsızlığı geride bırakarak, birleşmenin ve milli iradenin inkişafı günüdür. Bugün, Türkmen varlığını dünyaca tanınması, kabul edilmesi, yurt dışında gelişen milli kuruluşlarının ITC’ ye katılması ve ITC’nin Irak Türkleri adına muhatap alınması 7 Ekim gününün birer zaferidir ve kazancıdır.
ITC Başkanlığı önce Erbil daha sonra Kerkük’e taşınması, Telafer, Musul, Erbil, Altınköprü, Tazehurmatu, Dakuk, Tuzhurmatu, Diyala, Hanakin, Aziziye, Başkent Bağdat ve onlarca köy ve kasabalarda ITC bürolarının açılması ve varlık göstermesi büyük bir olaydır. ITC; ABD, Ankara, Suriye, Berlin ve Londra’da temsilcilikler açmıştır. Bu temsilciler yurtdışında Türkmenlerin sesi olmuştur. Dünya platformlarında Türkmenlerin, kültürünü ve varlığını tanıtmakta büyük rol oynamıştır. Telafer’den Mendeliye kadar uzanan “Türkmeneli” bölgesinde Türkiye Türkçesinde eğitim veren “300” civarında Türkmen okullarının varlıkları Türkmen kimliğini korumak anlamına gelmektedir.
Bugün 7 Ekim Bayramının Aziz Türkmen halkımıza ve tüm Iraklılara hayırlı olmasını dilerken, Saddam sonrası Türkmen varlığını yok saymaya çalışan gurupların sinsi politikalarından ve uygulamalarından bir an önce kurtulmamızı temenni ederim. Saddam sonrası Irak’ta yapılan şüpheli seçimlerin sonucu, Türkmenlere büyük haksızlıklar yapıldı. Ama ne yazık ki, hem Irak hükümeti hem de dünya insan hakları örgütleri bu haksızlıklara sessiz kaldı…
2003 sonrası Erbil, Süleymaniye, Dohok, ve komşu ülkelerden Türkmen Şehri Kerkük’e yerleştirilen yabancılar şehrin demografik yapısını değiştirmiştir. Saddam döneminde Araplaştırılmaya çalışılan Kerkük 2003 sonrası Kürtleştirildi. 25 Eylül 2017 tarihinde yapılan yasal olmayan Kürt referandumu ciddi bir kaosa yol açmıştır. Irak Ordusu 16 Ekim 2017 tarihinde Kerkük ve tartışmalı bölgelere yeniden ele alması ve Irak Kanununu bu bölgelerde uygulaması başka Türkmenleri ve gerçek Kerkük halkını bir nabza olsa bile rahatlatmıştır.
16 Ekim 2017 tarihi sonrası Kerkük’ü terk eden bazı bölücüler halkı istikrara kavuşturulmuşsa da 12mayıs 2018 tarihinde yapılan Irak seçimleri bir sinsi oyun ve tiyatrodan ibaret olduğu ortaya çıkmıştır. 30 Eylül 2018 tarihinde seçilen yeni cumhurbaşkanı Berham Salih ve Adil Abdülmehdi’nin başkanlığında kurulacak olan Irak’ın yeni hükümeti, Türkmenleri tüm haklarının vermesini garanti altına alınması temennimizdir. Bu konuda yeni seçilen Irak Türkmen milletvekillerimizi Türkmen hakları savunmak boyunlarının borcudur. Öncelikli görevleridir. Hele hele Şii, Sünni ve Süryani vakıflar gibi emsal teşkil edecek geniş bir Türkmen meclisinin ve istişare kurulunun yeniden kurulması Türkmen davasına yeni bir ivme kazandıracaktır. Bu kurulmaların kurulması yurt içi ve yurtdışında yaşayan tüm Türkmenlerin milli görevi olsa gerek. Bu kritik süreçten geçen genel olarak Ortadoğu ve Irak çıkmazı elbette ki, Kerkük ve Türkmenleri yakından etkilemektedir. Irak’ta bin yılı aşkın bir tarihe sahip olan Irak Türkleri varlıklarını korumakta birlik beraberlik olmaktan başka şanslarının olmadığı bir gerçektir. 7 Ekim 2018